top of page

Özgün

  • yavuzsiskolu
  • Feb 16
  • 2 min read

Updated: Feb 17

Red stairwell with an angular, illuminated orange handrail. The wall's vibrant hue creates a modern, bold atmosphere. Steps are visible below.

Farklı hayatlarda, benzer zorluklara göğüs geren değerli arkadaşım Osman’a.


Anı oluşturmaya başladığım ilk dönemlerden bu yana insanların yürüme temposuna dikkat etmişimdir. Kimi insan aheste aheste yol alır, kimi hızlı adımlarla yürür, kimi koşarcasına hareket eder; ancak bunların ne kadarının o kişinin yola çıkmakta gecikmesinden kaynaklandığını ise bilemeyiz.


Her insan bir yatırımdır. Şu fani dünyada ölümlü canlılar olarak zamanımızı kime, niçin ve ne kadar ayırdığımızdan daha önemli bir mesele daha yoktur. Partner seçimlerin, kurduğun arkadaşlıklar ve hayatındaki insanların zorlu virajlarında takındığın tavır, kendi kaderini belirler.


Gelgelelim. yıllar ilerledikçe yanlış yatırımlar yapan insanlarla tanışırsın. Peki insanlar neden yanlış yaparlar? Ve neden hatalarını tekrarlarlar?


Sana bir ipucu vereyim: Zaman hiçbir şeyin ilacı değildir.


Hayatında yaşadığın tüm olaylardan çıkarman gereken tek bir ders lazımdır:


Engel yoldur. Bu yüzden sen de yola neden çıktığını asla unutmamalısın.

Çevrendeki çoğu insan durmaksızın yanlış kişilere yatırım yapacak, hatta yer yer sıçıp batıracaklar. Bunun çok temel bir sebebi vardır, bir insanın bu hayatta kurup kurabileceği en önemli ilişki kendisiyle olan ilişkisidir ve çevrendeki çoğu insan bir başkasına faydası dokunmayı bırak, kendini bile çekip çeviremez bir noktada olacaktır.


Pek çok insan sırf bu gerçekten dolayı yalnızlıktan korkar.


Kendini tanımamış, ne istediğini anlamamış ve çelişkilerini, zaaflarını bilmemiş bir kimsenin kendisine hayrı yoktur. Bu yüzden çoğumuz toplumsal alanda sadece varsaydığımız rolleri oynarız. Birine sevgili olmak, kendin olmaktan daha kolaydır.


Özgün olmak, düzgün olmaktan daha değerlidir. Nitekim herkes “olması gerektiği” gibi hareket etseydi anlatmaya değer hikayeler olmazdı.


Üstelik özgün olmanın çok önemli bir faydası vardır: Arada bir saçmaladığın zaman çevrendekilerin karakterini daha iyi tanırsın. Bu yüzden kötü hissetmek, onaylanmamak ve kendine has kalmak, herkesle uyum sağlamaktan daha değerlidir.


Titiz insanları sevmem, çünkü insanın yaşanmamışlığını bastıran her türlü kontrol mekanizmasını yanlış bulurum. Bu yüzden tövbe etmemiş, pişman olmamış bir insanın hayatta istediklerini elde edebilmesinin imkansıza yakın olduğunu düşünürüm.


Hepimiz karşımızdakinde bıraktığımız anılardan ibaretiz.


Bu sebeple de ağzını açtığında ne konuştuğun kadar tutkuların ve bu doğrultuda ne kadar harekete geçtiğin de önemlidir.


Çok sevdiğim bir aktör olan Matthew McConaughey’nin gençliğinde ilk sıraya koyduğu hedefi, baba olmaktır.


Onlarca insan Beyoğlu’nda gezer, Şişli’de eğlenir, Beşiktaş’ta sevişir— kısacası ailesinden aldığını bir adım öteye taşımaksızın öylece sürüklenir gider.


McConaughey’nin bahsettiği “baba olmak”, benim için, basitçe sorumluluk almaktan ibarettir.


Yoksa sen de kendi hayatının direksiyonuna geçmemiş insanların Instagram’daki şovuna mı kanmıştın?


Pekala, herkese hayatlarında kritik gördükleri tek bir dönüm noktasını tekrar yaşama şansı verilseydi, sence herkes yine aynı seçimleri mi yapardı? Kaçı aynı arkadaşları, aynı sevgilileri, aynı eşleri, aynı meslek seçimlerini yapardı?


Bence hepimiz çok iyi aktörleriz, ancak pek azımız gerçekten insanız.


İnsan, çelişkileriyle, korkularıyla, arzularıyla ama hepsinden önemlisi tutkularıyla insandır.


Bu yüzden hikayelerini iyi seçmelisin; ama bunu yaparken yaşamak için acele etme. Dinlemeye değer her hikayenin büyük kırılma anları vardır.


Sen hikayeni hangi kulaklara anlatacağını bil, yaşamak için yola erken çık. Hepsi bu.


Ve yola neden çıktığını sakın unutma…

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page